Sex Hikayeleri

1 hafta önce - pornu Ekledi - 32189 Kez Okundu

Küçük Kardeşim Arda Artık Çocuk Değildi.

MERHABA TATLIM BEN TÜLAY SEX HİKAYEMİ SANA TELEFONDA ANLATMAMI İSTERSEN ARA AŞKIM!
NUMARAM: 0035 351 57 32

Küçük Kardeşim Arda Artık Çocuk Değildi.

Küçük Kardeşim Arda Artık Çocuk Değildi. Merhaba adım Merve. Bursalıyım, 25 yaşındayım bu sene üniversiteyi kazandım ve artık ailemden uzakta, başka bir şehirde yaşayacağım. Ancak anlatacağım olaylar bundan iki sene önce gerçekleşti. 23 yaşındaydım ve üni 2’ye gidiyordum. Benden 2.5 yaş küçük olan kardeşim Arda da bizim okuldaydı. Kardeşim ve ben çok yakın büyümüştük. Benden küçük olmasına rağmen çocukken mahallede hep beni korurdu. Daha doğrusu korumaya çalışırdı. Benim yüzümden dayak yemişliği bile vardır. Ne zaman babam kardeşimi bir yere yollasa “ablam gelmezse gitmem” derdi. Gece korktuğu zamanlar yanıma gelir, anca yanımda yatınca uyurdu. Uzun lafın kısası bana çok düşkündü. Kardeşimde bir şeylerin değişmeye başladığını, okullar açılmadan önceki yaz hissetmeye başlamıştım ama tam da konduramıyordum. Çünkü benim gözümde hala çocuktu. Bursa’nın yazlık bir beldesi olan Güzelyalı’da yazlığımız var. Yazın okullar kapanır kapanmaz annem, ben ve kardeşim oraya gideriz. Babam ise çalıştığı için hafta sonları gelir. Bizim yazlığın bulunduğu site ayıptır söylemesi havuzlu. Neyse uzatmayayım, siteden kızlarla havuz başına inecektik. Arda’ya “sen de gelecek misin?” diye sordum. “Yok abla daha çok beyazım, yanmıyım hemen, akşamüstü girecem ben” dedi. Arda biraz tombul, gözlüklü, bütün gün bilgisayar başında takılan, biraz asosyal bir çocuktur. O yüzden bir yere gittiğim zamanlar, insan içine karışsın diye genelde onu da çağırırım. Selin ve Burcu’yla havuz başında buluştuk. Burcu ile zaten sınıf arkadaşıyız. Selin ise Burcu’nun kuzeni. Burcu’nun göğüsleri çok büyüktür. Okulda da aramızda çok dalga geçeriz. Hatta okulun voleybol takımından bile, göğüslerinin büyüklüğünün verdiği rahatsızlıktan dolayı ayrıldı. Benimkiler Allahtan normal. Hala voleybol takımındayım. Zaten benim gibi uzun boylu kızların yeterince problemi oluyor, bir de böyle bir derdim olmadığı için şanslıyım. Burcu yine göğüslerinin kocaman olduğunu unutup, küçücük bir bikini giyip havuza gelmişti. Memelerinin yarısı neredeyse dışarıdaydı. “Kız bu ne böyle, düzgün bir şey giysene” dedim. “Aman salla ya” deyip geçiştirdi. Neyse yağlanıp güneşlenmeye başladık ki birden gözüm bizim bloğa takıldı. Arda’nın odası havuzu görüyordu. Arda odasından bizi izliyordu. Ama nasıl desem, suratı bir garipti. Benim onu gördüğümü anlayınca, aniden sanki bir kabahat işlemiş gibi içeri doğru kaçtı. Saat 12’ye kadar havuzda takıldık. Karnım acıkınca, kızlarla yeniden buluşmak üzere anlaştık ve eve gittim. Anneme “Arda nerde” diye sordum. “Odasında bilgisayar oynuyor” dedi. Odasına gittim ki, ne göreyim. Kapıyı aniden açınca, bu birden toparlandı. 31 çekiyordu. Birden şok oldum. Ne diyeceğimi de bilemedim. Hiçbir şey söylemeden gerisin geriye döndüm. Çok salak bir durum olmuştu. Neyse, balkona çıktım. Annemin hazırladığı yemeye başladım. Annem Arda’ya seslenip “öğle yemeğine gel, hadi hazır” diye çağırdı. Arda da balkona geldi. Yüzüme bakamıyordu. “Ellerini yıkadın mı bakayım” dedim. “Niye nooldu ki” diye sordu. “Sen bilirsin ne olduğunu” dedim. Utançtan tek kelime etmiyordu, sadece yemek yiyordu. Halbuki yanımda oldukça rahattır. Bütün gün kıkır kıkır gülüşürüz. Biraz ağzını aramak için “Burcu’nun bikiniyi gördün mü” diye sordum. “Yoo ne oldu ki” dedi. “Ayol ne olacağı var mı, kafam kadar memeleri var, insan mayo giyer. Ben onun gibi olsam hayatta bikini falan giymezdim” dedim. Güldü. Kaçamak cevaplar vermesin diye biraz daha sıkıştırmaya başladım. “Nasıl görmezsin ya hayret, kız sırf meme. Bütün havuz yan yan ona bakıyor zaten” dedim. “Dikkat etmedim valla” dedi. “Sen odadan bize bakmıyor muydun, yalancı” diye üstüne gideyim dedim ki, ne desin. “Size bakıyordum ama Burcu’ya odaklandığımı nerden çıkardın” dedi. Resmen oha olmuştum. Selin’e zaten bakmazdı. İyi insandır ama tahta gibi çiroz kızdır. Oradaki diğer kız da bendim. Kafam karışmıştı. “Tövbe tövbe” diyebildim sadece. “Sen de gelecek misin havuza” dedim. “Tamam geleyim” dedi. Havuza indik. Havlularımızı Burcu’nun yanına serip yayıldık. Selin havuzdaydı. Burcu “ben havuza giriyorum” dedi ve Selin’in yanına gitti. Arda “abla bahsettiğin memeler bunlar mı, harbi büyükmüş” dedi. “Sus len ayıp duyacak” dedim. Güldü. “Hadi biz de havuza girelim” dedim. “Tamam” dedi. Havuza girdik. Ben aslında yüzmeyi fazla sevmem ama su içinde çoluk çocuk oyunları oynamaya bayılırım. “Hadi deve güreşi yapalım” dedim. Burcu Selin’i omzuna aldı. Arda beni. Başladık boğuşmaya. Normalde dizlerime yakın bir yerlerden tutması gerekirken, Arda’nın omuzlarındayken, Arda ellerini neredeyse kasıklarıma koymuştu. Bir iki kere Burcu ve Selin’i düşürdük. En sonuncuda olan oldu. Burcu’nun koca memesi bikinisinden dışarı fırladı. Arda ve ben kahkaha atarken, biz de düştük. Başının üzerinden suya doğru beni attı. Ama birden belimden kavradı. Aslında tam belimden de değil, göğsüme yakın daha üstten bir yerden. Ben voleybolcu olduğum için epey uzun boyluyum. Arda’nın boyu ancak o kadarına yetiyordu sanırım. Sarıldı ve beni kendine doğru çekti. Sanırım penisiydi. Sert bir şey sırtıma değip duruyordu. Bir de “abla dur nolur boğulcam” ayakları yapmaz mı. Çok sinirlenmiştim. “Lan ne boğulması, zaten boyu geçmeyen yerdeyiz” dedim. Hiç umursamadı bile. Beni iyice kendine doğru çekti ve değdirmeye başladı. Ara ara göğüslerimi de elleyip, ellerini çekiyordu. Allah’tan Selin’le Burcu duruma uyanmamıştı. Arda’dan kurtulmak umuduyla, “bak Burcu ablan sana yüzmeyi öğretsin” dedim ve yanımdan çevirip Arda’yı Burcu’ya doğru ittim. Burcu “sarıl omzuma” dedi. Arda’yı omzuna sarılmış şekilde bir iki kulaç yüzdüler ki., Arda bozuk atıp “ben çıkıyorum” dedi ve hızla sudan çıktı. Sinirli sinirli pılısını pırtısını topladı ve eve gitti. Ogün öyle geçti gitti. Sinirlenmeme rağmen, ergenliğe girdi ve kafası karışık herhalde diye düşünüp konuyu ben de fazla uzatmadan kapadım. Rutin hayatımıza dönmüştük. Gündüzleri havuzda takılıyorduk, geceleri ise arkadaşlarla ya sitenin çardağında okey oynuyorduk ya da en fazla hafta sonları Burgaz’da küçük bir discoya gidiyorduk. Bu arada Arda’nın yan gözlerle beni röntgenlediğine ve beni düşünüp 31 çektiğine artık neredeyse emin olmuştum. Korktuğu için kapısı ardına kadar açık uyuyan çocuk, ne olduysa sık sık kapısını kitler olmuştu. Hatta bir gün banyonun deliğinden beni izlemeye çalışırken bile yakaladım. Ama hiçbir şey söylemiyordum. Yazın sonuna doğru yaklaşıyorduk. Günlerden cumartesiydi. Annem “ben babanın yanına Bursa’ya gidiyorum kardeşine göz kulak olur musun” diye sordu. İçimden bir ohh çektim. Çünkü annemler yokken 11’de eve dönmek zorunda değildim ve daha geç saatlere kadar takılabilirdim. “Tabii ki” dedim. “Sen hiç merak etme” Annem saat 8’e doğru toparlanıp yola çıktı. Arda “abla gece diskoya gidecek misin” dedi. “Evet” dedim. “Beni de götür çok merak ediyorum” dedi. Peşime takmak istemediğimden “olmaz” dedim. “Gece geç geleceksin di mi, annemlere söylerim ben de” dedi. “Tehdit mi ediyorsun beni” diye bağırdım. “Nasıl alırsan al” dedi. Resmen rest çekmişti velet, çaresiz kabul etmek zorunda kaldım. Gece için hazırlanmaya başladım. Kolsuz oldukça kısa mini bir elbisem vardı onu. Onu giydim. Boyum uzun olmasına rağmen annemin topuklu ayakkabılarını da giydim. 1.75 boyum 180’den fazla olmuştu. Makyajımı yaptım. Tam Arda’ya “hadi sen de hazırlan artık” diye bağıracak oldum ki, arkamda zaten hazırlanmış olduğunu gördüm. Arda “Oha abla sen bu halinle değil 21 yaşında, 20’den fazla gösteriyorsun ama eteğin biraz fazla kısa değil mi sanki” dedi. “Sen karışma ulen” dedim güldüm. Burcu ve Selin’le buluştuk. Burcu da gece bizde kalmak için annesinden izin almıştı, o yüzden rahattık. Burcu yine koca memelerinin yarısını dışarıda bırakan dekolte bir bluz giymişti. “ya bu çocuğu niye taktın peşimize” dedi. Başka çarem yoktu, hem iyi çocuktur. Sessiz sessiz oturur, bize zararı olmaz” dedim. Saat 9.30 gibiydi. Discoya girişte Arda’nın yaşı yüzünden biraz problem çıkarmalarına rağmen girdik. Piste yakın bir yere oturup vişne votka söyledik. Arda “abla ben de içki içmek istiyorum” diyince “olmaz” dedim. “Amaaaa annemleri unutma” dedi. “Tamam ulen tamam” dedim, “ona da tamam.” İçkilerimizi içtik, Burcu “hadi dans edelim” dedi. Üç kız piste çıktık. Alkol de kanımıza karışmaya başlamıştı sanırım, deli gibi dans ediyorduk. Piste yakın bir yerde oturan 3 çocuk bizi kesiyordu. Çocuklardan uzun saçlı olan baya yakışıklıydı. Öyle tozuttuk ki, pistte şu twerk dedikleri şeyi bile yaptık. Çok eğleniyorduk. Bizi kesen çocuklar da dansa kalktılar. Yanımıza yanaştılar ama fazla dedi olduğumuzu görünce yerlerine oturmak zorunda kaldılar. Saat gece bire geliyordu. Ara sıra yerimize oturup içkileri tazeleyip, yeniden piste kalkıyor ve kan ter içinde dans ediyorduk. Arda’a bakıyordum. Kös kös oturuyordu hatta bir ara uyuklamıştı bile. Gece 1’den sonra slow müzik çalmaya başlayınca, “offf” deyip yerimize oturduk. Kesiştiğimiz çocuklardan uzun saçlı olan Burcu’yu dansa kaldırdı. Kıskandım ama çaktırmadım. Baya yakın dans ediyorlardı. Burcu’nun koca memeleri çocuğun göğsünde yastık olmuştu resmen. “Dansa kaldıran ilk herifle dans edicem ulen” diye içimden geçiriyordum ama nedense kimse sanki söz birliği etmiş gibi inatla dansa kaldırmıyordu. Son çare Arda’ya “kalk hadi dans edelim” dedim. Arda’nın arayıp da bulamadığı fırsattı zaten hemen zıpladı. Pist tıka basa doluydu. Belime sıkı sıkı sarıldı. Boyu benden kısa olduğu için göğüslerim neredeyse suratına denk geliyordu. Dans hareketleri yaptıkça sürtünmeden penisinin sertleşmeye başladığını hissedince kendimi geri çekmeye çalıştım ama belimi çok sıkı kavradığından pek de geri gidemedim. Kazık gibi penisini bacaklarımda artık iyiden iyiye hissediyordum. Ara sıra da yüzünü kaçamak kaçamak göğüslerime sürtüyordu. Yaklaşık 10 dakika dans ettik. Burcu ile uzun saçlı çocuk öpüşmeye başlamışlardı. Sinir oldum. Arda’ya “hadi oturalım artık” dedim. “Olmaz” dedi. “İçki içtiğini annemlere söylerim” Arda’yı dansa kaldırmakla çok büyük bir hata yapmıştım. Resmen üzerimde, dans ayağına mastürbasyon yapıyordu. Ellerini kalçama doğru indirince, elini tutup yukarı çektim. Sürekli sürtünüyordu. Artık boku çıkmıştı 13.5 yaşındaki çocuk ayak üstü götürecekti beni nerdeyse. Hem de öz kardeşim! 25 dakika kadar penisini bacaklarıma sürttü. Neyse ki slow müzik bitti ve yerimize oturduk. Saat 2.30 oluyordu. Epey sarhoştuk. Burcu “ya çocuklar dışarıda içmeye devam edeceklermiş bizi de davet ettiler, gidelim mi” dedi. Yakışıklı çocuğu Burcu kaptığı için, “yok ya geç oldu eve dönelim evde kız kıza içeriz” dedim. Burcu “nolur molur” diyince. “İyi hadi tamam” dedim. Çocukların arabası vardı. “Nerde içelim” diye sordular. Mezarlığın orda sote bir yer vardı. Orayı tarif ettim. Votkalı biraları alıp bizim eve çok yakın olan koruluğa gittik. Burcu ve uzun saçlı çocuk bir köşe çekilip yiyişmeye başladılar. Ben, Selin, Arda ve iki çocuk içmeye başladık. Bu arada Arda da votkalı bira içiyordu. Hatta sarhoş olmuştu, konuşması epey kaymıştı. Çocuklardan bir tanesi bana yürümeye başladı. Pek beğenmemiştim işin doğrusu. Arada şakalar gülüşmeler falan oldukça elini bacağıma atıp geri çekiyordu. En son elini bacağımın içine koydu ve çekmedi, ileri doğru ilerlemeye başladı. Arda birden çocuğun elini gördü. “Hop ulan” diyip çocuğu sert bir şekilde itti. Çocuk baya sinirlendi. “Siktir git lan bebe” diyip Arda’ya esaslı bir tokat attı. Arda yere düştü. Hepimiz neye uğradığımızı şaşırdık. Kalktım, hemen Arda’yı toparlayıp “hadi kızlar eve gidiyoruz” diye bağırdım. Arda’nın burnu kanıyordu. Kızlar da peşimden toparlanıp geldiler. Çocuklar “özür dileriz” falan dediler ama bizi durduramadılar. Zaten koruluk eve çok yakındı. Sinirli sinirli eve gittik. Eve gittiğimizde ben hala olayın şokundaydım, Burcu ise yiyişmesi yarım kalmasının derdindeydi. “Ne var ya bu kadar büyütecek” diyip duruyordu. Arda ise için için ağlıyordu. Ev resmen tımarhaneye dönmüştü. Sinirimiz biraz daha geçtikten sonra yarım kaldığımız için içecek bir şeyler aramaya başladık. Buzdolabında babamın vermutunu buldum. Açtık ve içmeye başladık. Hatta gevşesin diye Arda’ya bile bir bardak koydum. Bir saat kadar içtikten sonra biraz daha rahatlamıştık. Hepimiz sarhoştuk. Arda, Burcu’ya “sen o uzun saçlı çocukla napıyodun” dedi. Arda’ya kızdım “sana ne” dedim. Burcu’nu zilliliği üzerindeydi. “Yok beh çocuk merak etmiş anlatayım” dedi. Arda’ya “senin hiç kız arkadaşın oldu” mu diye sordu. Arda “hayır, kızlar beni beğenmiyor ki” diyince içim acıdı. Sonra, “sen hiç kadın memesi gördün mü” dedi. Burcu’ya “fazla oluyorsun amaaaaa” diyecek oldum ki, Arda “evet filmlerde gördüm” diyince hepimiz koptuk. Kahkahalarla gülüyorduk. Arda bozulmuştu. Daha sonra Burcu “dur kız çocuğa bir kıyak yapayım” dedi. Arda’nın elini tutup göğsünün üstüne koydu ve “yumuşak yumuşak sık” dedi. Arda gözlerimin önünde Burcu’nun koca memelerini avuçluyordu. “Görmek ister misin” diye Arda’ya sordu. Arda utangaç utangaç “hı hı” dedi. Bluzunu indirip sol göğsünü açtı. Arda’nın kafasından tutup göğsüne doğru götürdü ve “ucunu em” dedi. Arda emmeye başladı. Aralarına girip ayırdım. “Yeter artık” dedim. Bu arada Selin de eteğini sıvazlamış, kendi bacaklarını okşuyordu. Ev, ev değil sanki porno setiydi. “Yeter yatalım artık, yoksa iyice sapıtıcaz” dedim. Biraz mırın kırın ettiler ama kalan vermutu alıp Burcu ve Selin annemlerin odasına yatmaya gittiler. Arda’ya “hadi sen de yat” dedim. “Tamam abla” dedi. Saat zaten nerdeyse 5 oluyordu. Makyajımı bile temizlemeden üzerimdekileri çıkartıp geceliğimi giydim ve yattım. Sarhoşluğun da verdiği etkiyle yatar yatmaz uyudum. Yarım saat kadar sonra yatakta birinin olduğunu hissedip uyandım. Arda yanıma gelmişti. “Napıyosun burada” dedim. “Abla uyuyamıyorum moralim çok kötü” diyince, hem sarhoşluğun tesiriyle, hem Arda’nın yediği tokadı düşünüp, hem de gücüm olmadığından sadece “tamam” diyebildim. Sırtım Arda’ya dönüktü. Yavaş yavaş bana yaklaştığını hissedebiliyordum. Elini bacağıma koydu ve okşamaya başladı. Yüz göz olmak istemediğim için hiçbir şey demedim. Eli geceliğin altından küloduma doğru gelmişti. Külodumun üstünden vajinama dokunmaya başladı. İşin kötü yanı Arda’nın azması değil. Ben de ıslanmıştım. Daha sonra elini yukarılara doğru çıkardı. Sütyensiz uyuduğum için göğüslerim çıplak olarak avuçlarındaydı. Yavaş yavaş sıkıyordu. Ve uçlarıyla oynuyordu. İşin aslı, daha benim tek cinsel deneyimim, daha önce bir erkekle öpüşmekti. Göğüslerimi daha önce gören hatta elbisenin üzerinden bile elleyen olmamıştı. Ama şimdi mıcık mıcık ediliyordu. Hem de 13.5 yaşındaki kardeşim tarafından. Uyuyor gibi yapmaya devam ettim. Geceliğimi yukarı kaldırdı. Sanırım kalçama bakıyordu. Elini külodumun üzerinden kalçama koydu ve okşamaya başladı. Külodumu aşağı doğru indirdi. Bu işin sonu nereye varacak diye merak ediyordum. Yine hiçbir şey söylemedim. Uyur gibi yapıp durmasını bekliyordum. Kalçamı yanaklarından tutup ayırmaya başladı. Ve ara sıra kalçamı bırakıp, penisiyle oynuyordu. Penisini dışarı çıkarttığını fark etmiştim. Parmağını tükürükleyip arka deliğimle oynamaya başladı. Sonra birden penisini kalçama dayadı. Girmesi mümkün değildi ama yine de gidip geliyordu. Bir elini de göğsüme atmıştı. Ara sıra penisini geri çekip, tükürüklediği parmağını arkama sokup, yeniden girmek için zorluyordu. Sırıl sıklam ıslanmıştım. Çıplak kalçamın arasında girme işi olmadan sürekli gidip geliyordu. Biraz daha sürtündükten sonra kalçamın arasına bir şey fışkırdı. Bu benim ıslaklığım olamazdı. Arda boşalmıştı. Daha sonra külodumu çekti geceliğimi düzeltti ve odadan gitti. Çok yorgundum ve kendimi çok garip hissediyordum. Yanlış olduğunu biliyordum ama hoşuma gitmişti. Uyudum. Sabah uyandık, annemler gelip bizi alıp Bursa’ya dönecektik. Evi topladık. İçki içildiğine dair her türlü izi temizledik. Arda annemleri beklerken bana “abla dün güzel uyudun mu” diye sordu. “Evet nooldu ki” dedim “Peki güzel rüya gördüm mü bari” dedi. Hiçbir şey diyemedim. İkimizin de bilmezlikten geldiği sır gibi bir şey olmuştu dün gece olanlar. Annemler geldi bizi aldılar ve pazartesi okullar açılacağı için ailecek Bursa’ya döndük. Tatil bittiği için üzgün okuldaki arkadaşlarla buluşacağım için mutluydum. Arda ile aramızda geçenleri hiç düşünmemeye çalışıyordum. Pazartesi sabahı Arda ile beraber servisle okula gittik. Okul arkadaşlarımızla sohbet hoş beş derken öğle tatiline gelmiştik. Bizim okulun kantininde öğle arası çok kalabalık olur. Uzun boylu olduğum için Allahtan bana fordlamaya cesaret edemiyorlar ama kızlar pek kantindeki sıraya girmeyi sevmez çünkü arkadan erkekler sürekli dayamaya çalışır. Kantin sırası yine çok kalabalıktı. Burcu’yla bekliyorduk. Arda’yı gördüm. Biraz daha önlerdeydi. “Abla gelin” diye bizi çağırdı. Gittik. Arda basamakta olduğu için aynı boyda gibi duruyorduk. Burcu ile bir yandan sohbet edip bir yandan sıramızı bekliyorduk. Ve tabii ki Arda bu fırsatı da kaçırmadı. Penisini kalçama dayadı. Tıklım tıkışıktı. Penisinin tüm sertliğini kalçamın iki yanağının arasında hissediyordum. Ara ara gidip geliyordu. 10 dakika kadar kalçama sürtündü. Sonra birden belimden tutup beni kendine doğru çekti ve titredi. Ne olduğunu anlamak için zar zor Arda’ya doğru baktım ve Arda’nın önünün ıslandığını gördüm. Boşalmıştı. Hiçbir şey söylemeden sıramız gelince ıvır zıvırlarımızı aldık ve Burcu ile bir köşede muhabbete koyulduk. Burcu bana “sırada beklerken çocuğun biri bana fordladı” diyince, ne diyeceğimi bilemedim. Anlamamıştım. Zaten o da benim öz kardeşim tarafından fordlandığımı anlamıştı. Okuldan dönüş vakti gelince müdür sınıflara geldi ve “bugün servislerimizde ilk gün olduğu için sorun çıktı. Diğer arkadaşlarınızı da alacaklar haberiniz olsun” diye bizi bilgilendirdi. Servise bindik Arda kalabalığı kaçırır mı, tabii ki hemen arkama geçti. Artık kızmıştım. “Arda yeter artık” dedim. “Ne yeter” dedi. Ama korkudan da bu sefer bana dayayamadı. Sinirlendiğimi anlamıştı. Hoş ara sıra yine penisini vücuduma değdirip kaçıyordu ama neyse. Eve geldik, annemler evde yoktu. Okul elbiselerimi bile değiştirmeden bilgisayarın başına geçtim. Bilgisayarda ensest olayları arattım. Çok enteresan şeyler buldum ama benim başıma geleni kadar ilginci yoktu. Yaz zamanları geç kalkmaya bünyem alışık olmadığından üzerime bir uyku çöktü. Öylecene yatağa uzandım. Uyuyakalmışım. Uyandığımda Arda’nın okul eteğimi kaldırmış bacaklarımı seyrettiğini fark ettim. “Hop napıyorsun” dedim. Arda bu sefer hiç korkmamıştı. “Abla yeniden uyusana sen, güzel bir rüya göstercem sana” dedi. “Tamam Arda tamam” dedim. “İstediğin gibi olsun, uyuyorum.” Yüzükoyun yattım. Gözlerimi kapadım. Arda yatağa geldi. Eteğimi kaldırdı ve bacaklarımı aşağılardan başlayarak yukarı doğru öpmeye başladı. Gözlerimi sımsıkı kapamıştım ama her şeyi hissediyordum. Kalçama doğru geldi. Külodumu kalçamın arasına sıkıştırıp, kalçamın yanaklarına suratını sürtmeye ve popomu öpmeye başladı. Daha sonra külodumu tutup yavaş yavaş diz hizama kadar indirdi. Hala sözüm ona uyuyordum. Bu garip oyun benim de hoşuma gidiyordu. Sırıl sıklam ıslamıştım. Kalçamı tutup elleriyle ayırdı. Arka deliğime bakıyordu. Utançla zevk arasında garip bir his yaşıyordum. Yaklaştı ve arka deliğime dilini sokmaya başladı. Resmen içim gıdıklanıyordum. Uzun süre yaladı. Daha sonra zaten tükürük içindeki arka deliğime bir parmağını soktu. Bir süre kurcaladıktan sonra ikinci parmağını da soktu. Biraz durdu, sanırım penisini dışarı çıkarmakla meşguldü. Sessizce “Arda o olmaz sadece parmak” dedim. “Hadi uyu uyu sen” dedi sadece. Penisini arka deliğime dayamaya başlamıştı. Kasılmıştım. Giremiyordu. Üzerime doğru yanaşıp ensemi öptü ve usulca “gevşe abla hiç acımıcak” dedi. Artık olan oldu zaten diye düşündüm ve kendimi tamamen bıraktım. Penisinin kafası içime doğru kayıyordu. Boğum boğum her şeyi hissediyordum. Tüylerim diken diken olmuştu. Kafası girdi. Bir süre öyle bekledi. Canım çok yanıyordu ama dayanmaya çalışıyordum. Daha sonra yavaş yavaş içeri doğru zorlamaya başladı. Her seferinde biraz daha derine popoma giriyordu. Uğraşa uğraşa köküne kadar soktu. Ve bir süre daha bekledi. Titriyordum. Arkamda köküne kadar soktuğu penisiyle, gidip gelmeye başladı. Artık acı da kalmamıştı. Önce daha yavaş. Sonra hızlanarak. Üzerime iyice abanmıştı Bir eliyle de okul gömleğimin içine elini sokmuş, göğsümü sıkıyordu. 10 dakika kadar arkamda gidip geldi. Üzerime yığıldı. Boşalmıştı. Üzerimden kalktı. Külodumu çekti, okul eteğimi düzeltti. Ve “tatlı rüyalar abla” diyip başımı öptü, odadan çıktı. Öylece bekledim. Bu yaşanana bir anlam vermeye çalıştım ama olmadı. Tek bildiğim, küçük kardeşim Arda’nın artık çocuk olmadığıydı. Oldukça uzun yazdığımın farkındayım ama aslında olaylar bu kadarla da sınırlı değil. Şimdilik çok yoruldum ve uykum geldi. Burada kesmek zorundayım. Bir ara vaktim olunca Arda’nın okul voleybol takımının antremanında sakatlanan dizime, yaptığı masajı da anlatırım. Şimdilik herkese iyi geceler ve “tatlı rüyalar”.